Vücudunu
gerçekten
parçalamış olan
on kılıcın
kuşatması ile
karanlık bir
gökyüzü altında
harabe halinde
yığılmış yalnız
başına yatmakta.
Yıkım
Yıkım, ölüm,
başarısızlık,
felaket
Çıldırma
korkusu, kırılan
kalp, biriken
kızgınlığın
getireceği
yıkıcı
enerji korkusu,
menfi düşünce |
Bundan sonra ancak iyi
şeylerin olabileceği ,
kader devresindeki en
düşük nokta, en kötü
şeylerin zaten yaşanmış
olması
Genelde bir kişiden
ziyade bir grup veya
topluma yansıyan
yalnızlık, yıkım
Zenginlik ve yüksek
mevkilere rağmen gelecek
belalar
Plan ve projelerin
yıkımı, ev hayatının
yıkımı, akacak
gözyaşları
Savaşta yenilgi
Sıkıntıda olanlara
karşılıksız yardım etme
tavsiyesi |
Istırabın devam edeceği
Yanlış anlaşılma
Geçici veya hayali
olarak yüklerin belirgin
bir şekilde kalkışı veya
menfiliklerden sıyrılma
Tekrar ayağa kalkma
cesareti, bazı başarı ve
karlar
Kara güçlerin
defedilmesi
Yüksek manevi güçlere
yardım için sığınma |